Kardemir Karabükspor’da Elvir Baliç dönemi kısa sürdü.
PTT 1. Liginin devre arasına bir hafta kala Kardemir Karabükspor’da, Türk futbolunda eşine nadir rastlanan şeyler oluyor.
Bu sezon başı Hüseyin Kalpar önderliğinde iddialı bir kadro kuran ve tekrar Süper lig parolasıyla 1.lige merhaba diyen Karabükspor’da herşey beklenildiği gibiydi. Deplasmanda 3-2’lik Giresunspor ve içeride alınan 1-0’lık Denizlispor galibiyetleri ile ligde şampiyonluğu ne kadar çok istediğini sahaya yansıtan bir takım vardı.
Balıkesir mağlubiyeti dışında Hüseyin Kalpar yönetiminde sahaya çıktığı 6 maçtan 3 galibiyet 2 beraberlik ve 1 mağlubiyet alan Kırmızı-Mavililerde teknik direktör ile yollar ayrıldı.
İyi durumda bir takım görüntüsü içerisindeyken gerçekleşen bu değişimden sonra, Levent hocayla çıkılan Adana Demirspor deplasmanında 3 golle 3 puanla ayrılan Karabükspor’da tekrar yükseliş başladı.
Sonrasında Türk futbolunda futbolcu olarak zekasını ve kalitesini ispatlamış, sayısız maçta ismini hafızalara kazımış, ama Teknik Direktörlük konusunda adeta sürpriz yumurta gibi ne yapıp yapma
yacağı çok merak edilen Elvir Baliç ile anlaşılmıştı.
Hüseyin Kalpar’ın iyi bir durumda iken takımdan ayrılması ve Levent hoca önderliğinde çıkılan Adana Demirspor deplasmanın alınan galibiyet beklentileri yükseltmiş ve Baliç için zor bir serüven başlamıştı.
Baliç’in takımın başında çıktığı ilk 7 haftada, Kırmızı-Mavililer 3 galibiyet, 3 beraberlik ve 1 mağlubiyet ile ligin zirvesine çıkmış son hafta alınan mağlubiyet ile liderliği kaptırarak 2.sıraya gerilemişti.
Takım bu hafta Adana deplasmanında vasat olarak tabir edilecek bir futbol sahaya yansıttı ve 3-0’lık net bir skorla mağlup oldu. Burada eleştiri doğrudur, iki hafta üst üste alınan mağlubiyetler takımda bir rehavetin oluştuğunun ap açık göstergesiydi.
Fakat Hüseyin Kalpar idaresinde iyi gidilen bir 6 hafta sonucunda yolların ayrılması, ve yerine getirilen Baliç’in istatistiklere bakıldığında başarılı bir grafik çizmesine rağmen ayrılmasına zemin oluşturulması yada müsaade edilmesi Karabükspor’da ne gibi bir yol izlenileceği sorusunu akıllara getirdi.
Başarı ise takım liderliğe oynuyor, futbolun amacı başarılı olmaktır.
Takımın başında çıktıkları ve oynattıkları futbol ile topladıkları puana bakıldığında yollar ayrılan 2 hocada bu ligi tamamlayabilecek bir başarı sergiledi.
Burada unutulmaması gerekilen şey Kardemir Karabükspor’un bir futbol kulübü olduğu ve 18 takımlı bir ligde mücadele ettiğidir.
Burada her takım başarısını bir şekilde ispat etmiş, köklü Anadolu kulüpleridir. Rakibi küçümsemek her zaman rehavet oluşturur. Karabükspor mahalle arasında gazozuna top oynay
an bir mahalle takımı değildir. 1 maçta aldığı mağlubiyetle hemen eleştirirsin, hemen birileri günah keçisi olarak gösterirsin. Bugün dünya futbolunda Chelsea, M.Utd. Barcelona, Real Madrid gibi takımların yaşadıkları puan kayıplarına bakıldığında hiçbir takımın yenilgisiz olmayacağı ortadadır.
Burada bu takıma gönül verenlerin, bu takımın başarısını isteyenlerin yapacağı şey, yersiz eleştirilerden kaçınmaktır.
Taraftar olmak, 1-2 puan kaybında hemen tutup takımı eleştirmek değildir. Takımın daha iyi yerlere gelmesini isteyenlerin yeri sokak aralarında, kahvehanelerde, yada ayak üstü sohbetlerde yönetime, hocaya, futbolculara sallamak, eleştirmek de değildir.
Boş tribünlere oynuyoruz. Herkes illa eleştiri yapacaksa öz eleştiri yapsın, 15 günde 1 defaya mahsus 90 dakika gitsin bir zahmet takımını desteklesin. Daha stadın yarısını dolduramıyoruz.
Umarım Baliç ile yolların ayrılmasından sonra herkes başını ellerinin arasına alır düşünmeye başlar.
Süper Ligde, PTT 1.ligde oynayan takımların yönetimleri, en ufak puan kayıplarında hocalara fatura kesemez. Bundan sonra alınacak hoca ya çok iyi analiz edilsin, yada takımda bir güven ortamı oluşturulsun.
Aksi taktirde 16 haftada 2 teknik direktör ile yollarını ayıran bir kulüp lig sonunu 5 hocayla dahi tamamlayamaz…
Sağlıcakla kalın…
