Son günlerde Karabük başta olmak üzere ülke gündemi ve spor basınında oldukça konuşulan bir konu, bir olay vardı. Neydi bu olay, Kardemir Karabükspor’la sözleşmesi devam ederken etik olmayan, spor ahlak ve kurallarını hiçe sayarak Galatasaray’ın Karabükspor’un teknik direktörü Igor Tudor’a hem de kulüp başkanı yurt dışında iken kimseye haber bile vermeden gizli kapaklı yaptığı transfer teklifi ve Tudor’un bu teklife ‘EVET‘ deyip kulüp çalışanları ile bile vedalaşmadan adeta kaçarcasına İstanbul’a gitmesi…

Burada irdelenmesi gereken iki olay var.

1- Tudor bu teklife evet demeli miydi? Etik gereği sözleşmesinin bitmesine daha 3 ay olan bir hocanın daha henüz ligin ortasında sözleşmesinde bulunan futbol camiasında cüz-i sayılabilecek bir tazminata serbest kalır maddesine dayanarak, kendisini kimse tanımazken Igor Tudor yapan takımı Karabükspor’a ve ona güvenerek takımı teslim eden, bir dediğini iki etmeyen Kulüp Baskanı Ferudun Tankut ile yönetimini defalarca sorulmasına rağmen ‘Sözleşmem bitene kadar takımımın başındayım‘ diye kandırıp yüzüstü bırakarak kaçıp gitmesi hiç ama hiç olmadı. Olaya Tudor açısından bakarsak henüz 37 yaşındaki bir hocaya kariyerinin başında denilebilecek bir zamanda böyle bir teklif gelmesi ve Tudor’un bunu kabul etmesi onun için bulunmaz bir fırsattı ve hoca bu fırsatı kullandı. Biz hocanın bir Türk ve Müslüman gibi hakkaniyet gözetmesini beklediğimiz için olaya biraz duygusal baktık o kadar.

2- Galatasaray sözleşmesi devam eden bir hocaya gücünü kullanarak ayartması uygun mu? Asıl irdelenmesi gereken de bu. Önemle irdelenmesi gereken konu bu aslında , Galatasaray yönetiminin bu tavrı, konuya yaklaşımı son derece çirkin. Spor ahlakına ve etik kurallarına ters ‘Ben büyüğüm alırım da, satarım da‘ tavırları çok yanlış. Zannedersem Galatasaray yönetiminin bu davranışını kulüp başkanımız Ferudun Tankut  federasyon ve UEFA nezdinde hukuk kuralları gereği değerlendirilmesi için girişimlerde bulunacak. Olmaz da diyelim ki Karabükspor bu travmayı atlatamadı lig bitiminde küme düştü bunun sorumlusu kim olacak???

Bu olaydan çıkarmamız gereken en büyük ders ilişkilerin karşılıklı güvenden ziyade anlaşmalarda maddelerin kulüp lehine olacak şekilde hukukçularla düzenlenecek sözleşmeler yapılması. Federasyonun da futbolcu transferinde olduğu gibi teknik direktör transferine sınırlama ve tarih getirmesi.

Olan oldu bundan sonra yapılacak olan vakit kaybetmeden toparlanıp yolumuza devam etmek. Nitekim de öyle oldu, Kulüp önce takımı altyapı sorumlusu Karabükün evlâdı Yardımcı antrenör Levent hoca ve Ayhan hocaya teslim ederek çalışmalarına ara vermeden devam etti. En nihayetinde kulüp başkanı Ferudun Tankut  boş durmayarak telefon diplomasisiyle işleri koordine etti ve çok kısa bir zamanda Rapid Wien’ in eski hocası Teknik Direktör Zoran Barisic’i bulup bugün itibariyle hemen 1.5 yıllık sözleşme imzalattırarak takımın basına getirdi. Bakıldığında Barisic yerinde duramayan saha kenarında sürekli hareket halinde oyun stil ve hareket tarzıyla tribünler tarafından da sevilecek gibi görünüyor.

Zaman her şeyin ilacıdır. Bekleyip görelim Tudor mu başarılıydı, Kardemir Karabükspor mu? İNŞAALLAH Tudor gittiğine, Galatasaray da aldığına bin pişman olur. Tek korkum Fenerbahçe’yi de yenersek elimizdeki bu yeni hocayı da alırlar mı?.. Kalın sağlıcakla…