Röportaj; Satılmış Ümit Çetinkaya

Önce sizi tanıyabilir miyiz, sevgili Kadir Karaka?

Kadir Karaka, 1996 yılında İstanbul’da bir kış mevsiminde dünyaya merhaba dedi. Aslen Rizeli. Küçük yaştan beri edebiyata ve şiire aşık; rap müzik dinlemeyi seven, kendiyle barışık, espritüel, entelektüel bir adamdır.

Ne kadar zamandır Karabük’tesin?

İki yıldır Karabük maceramız var. Üniversite dolayısıyla bu şirin ve özel şehirdeyim. Önceden beri Karabük’ü ve özellikle Safranbolu’yu merak ederdim. Karabük’ü Demir-Çelik Fabrikasıyla biliyordum zaten. Safranbolu’da zaten dünyaca tanınmış bir yer. Karabük olmasaydı bile Safranbolu’ya zaten gelirdim.

Üniversitemizde hangi bölümdesin?

Teknoloji Fakültesi, Radyo ve Televizyon Programcılığı Bölümü’nde okuyorum.

Radyoculuk hikayeni anlatır mısın? Nasıl başladın radyoya?

Lise yıllarında çok yakın arkadaşım olan Anılcan bir gün yanıma geldi. “İnternet radyosu kuralım mı?” diye sordu böyle pat diye.. Fikir ilginç geldi ve hiç düşünmeden evet dedim. O günün akşamında, kendimize bir mikrofon aldık ve yayına başladık. İlk zamanlar şarkı çalmak dışında bir şey yapmasak da kısa süre okuldaki yakın arkadaşlarımız ve öğretmenlerimiz tarafından takdir edildik. İnternet radyoculuğunu birçok kişi yapıyordu lakin biz çok fazla dikkat çekmiştik. Radyomuzun adı Radyo KA idi. Bu Kadir ve Anıl demekti. (Maziye dalarak gülüşmeler…) Ardından bizim hevesli olduğumuzu gören ve h
er fırsatta bize destek veren okulumuzun hocalarından Cumali Tan’ın üniversite yıllarında tanıştığı radyo programcısı Barış Cemkaya ile tanışma fırsatımız oldu. Onun Radyo 7 deki programına konuk olduk. İçimizdeki heves daha da arttı. Ve üniversiteyi kazandığımda mutlaka Karabük’teki bir radyoda da program yapmalıyım dedim ve şimdi Karabük’ümüzün en iyi ve en çok dinlenen radyosunda; Magic FM ‘deyim..

Neden radyo?

Kendimi bildim bileli radyo dinliyorum. Hani söylerler ya; radyonun içindeki küçük adamları ben de merak ederdim. Onların hiç görmedikleri insanlara, umut ve neşe kaynağı olmalarını içten içe kıskanırdım. Düşünsenize; hiç görmediğiniz, adını bile bilmediğiniz, nereli olduğuna bakmadığınız insanların beğenisini kazanıyorsunuz ve onlara sesleniyor ve hitap ediyorsunuz. Onlar da sizi görmüyor ve aranızda akıl almaz bir gönül bağı oluşuyor. İşte bu bana cazip geldi. Senin de bir sözün vardır Ümit Ağabey; hani dersin ya hep: Radyo bir virüstür. Aynen öyle. Bu amansız virüsü farkında olmadan ben de kapmışım.. (gülüşmeler…..)

Kaç yıldır Aramızda Kalmasın var?

Bir buçuk yıldır Aramızda Kalmasın var.

Program ismi olarak neden Aramızda Kalmasın?

İstanbul’dayken yerel bir web TV kanalında kültür sanat programı sunacaktım. Diksiyon hocam olan Alev Dilsiz’ in programa isim önersiyle “Aramızda Kalmasın” ortaya çıktı. Ben de bunu radyo programımda da devam ettirm
ek istedim.. Sloganımızda şöyle: Umuda, aşka, muhabbete dair ne varsa Aramızda Kalmasın…

Bazı adamlar bir işi ya iyi yaparlar ya da hiç yapmazlar… Sende de bu var mı? Mükemmeliyetçi misin?

Aslında her insanın yap
tığı işte mükemmeli yakalaması en azından buna meyletmesi gerektiğini düşünüyorum. Ama; güzel ve çirkin örneklerinde olduğu gibi bu da göreceli bir kavram.. Neye göre mükemmelsiniz? Ya da kime göre? Ben her yayınımda da; nasıl daha iyi bir yayın ile dinleyenlerime seslenirim diye düşünüyorum ve bunun için çabalıyorum.   Mükemmeli istemek ve ona ulaşmak içinde çabalamak gerektiğine inanıyorum ve çabalamanın da mükemmel bir eylem olduğuna inanıyorum.

Aramızda Kalmasın aslında bir şiir programı mı?

Aslında tam bir şiir programı olduğunu söyleyemeyiz. Tabi ki de şiirler paylaşıyorum. Öyle yayınlar oluyor ki istek parçalardan çok şiir istekleri geliyor. “Aramızda Kalmasın” tam anlamıyla şiirsel bir program olmamakla birlikte aynı zamanda tamamen şiirden uzak bir programda değil.

Genelde hangi şiir tarzını dinleyicilerinizle paylaşıyorsunuz?

Genelde aşk şiirlerini, beğendiğim ve daha çok benimsediğim şiirleri paylaşıyorum. Dinleyenlerimin bana ulaştırdıkları mesajlardan ruh hallerini tahlil etmeyi artık öğrendim ve bunlara uygun şiirleri, onlara kendilerini iyi hissettireceğini düşündüğüm şiirleri paylaşıyorum elimden geldiğince…

Karabük’te radyoculuk yapmak nasıl bir his?

Karabük halkı gerçek
tende radyoyu seven ve dinleyen bir halk ve radyoyu bu kadar benimseyen bir topluluğa karşı radyo programcısı olmakta ayrı bir keyif.

Tanınma konusunda ilginç bir anın var mı?

Özellikle Radyo 7 canlı yayınında, Nurullah Genç’ ten bir şiir okumuştum ve dinleyenlerden çok olumlu mesajlar almıştım. O yayının sonrasında sosyal medyada birçok mesaj aldım. Tanışmak isteyenler hatta telefonumu isteyip sesimi duy
mak isteyenler oldu.

Programın günleri ve saati hakkında bizi bilgilendirir misin?

Her Cumartesi Pazar saa
t 19.00- 21.00 saatleri
arasında yerel 92.0 frekansında yayın yapan Magic FM’de. İnternetten ve android uygulamasıyla tüm dünyada.

Şair ceketli adam cümlesi nasıl ortaya çıktı?

Biliyorsun Ümit Ağabey bu sözü sen buldun. Müsaade edersen bir soru da ben sana sorayım. Şair ceketli adam cümlesi nasıl ortaya çıktı? Radyoda seni dinlerken çıktı Kadir bu cümle. Hafta sonu seni dinliyordum ve bir şarkı isteyecektim senden. İşte tam o anda çıktı bu cümle, telefonda mesaj yazarken. Şiiri ve şiir okumayı çok sevdiğini bildiğim için aniden “şair ceketli adam” çıktı. İşte böyle.

Soru sırası yine bende Kadir.: Dinleyicilerinize son sözleriniz ne olur?

Hep söylediğim gibi, nerede olursak olalım ne halde ve durumda, hangi ruh hali ile dinliyorlar ise onlar yalnız değiller. Onlara gerçekten çok değer veriyorum ve ailemden biri olarak görüyorum. Bu dışarıdan bakıldığında çok garip durabilir ama ağabey senin beni anlayacağından eminim…

ve son bir söz: dinlemezlerse aşk ölür. (gülümsüyor…)

ARAMIZDA KALMASIN: Herkes bilsin diye..

Her Cumartesi, Pazar saat 19.00- 21.00 saatleri arasında 92.0  MAGİC FM’de…

Teşekkürler Kadir Karaka..