2002-2003 yıllarıydı. Her şey bir konakta başlamıştı diyerek başladı söze Öğretmen Ladomlu: “Asmalı Konak”. Meral Okay’ın senaryosunda İç Anadolu’muzun çarpıcı hayatını bize yansıtmıştı

Yine 2002-2004 senelerinde yayınlanan “Zerda”yı ise Kıraç’ın imzasını attığı tema müziklerinden ve Yavuz Bingöl’ün ve diğer oyuncuların kalitesinden hatırlıyorum. Dizinin sloganı “İki kişi birbirini sever de kavuşurlarsa, mutluluk olur. Biri kaçar öbürü kovalarsa, aşk olur. İkisi de sever, lakin birleşemezlerse, işte o zaman efsane olur” idi.

Mahsun Kırmızıgül de birçok diziye ve filme imza atmıştı. Beyaz Melek (2007), Güneşi Gördüm (2009), New York’ta Beş Minare (2010), Mucize (2015) filmleriyle yörenin sorunlarını tüm çıplaklığıyla ortaya koymuştu. Bazılarını annemle bizzat sinemada izlemişimdir.

Sonra Karadeniz’in hırçın hayatı dizilerimizi süsledi. Yapımcılığını Osman Sınav’ın yaptığı Sen Anlat Karadeniz (2018-2019) ise, çocuk gelin, kadına şiddet gibi önemli sorunları ele almıştı. Ayrıca Oflu Hoca’nın Şifresi (2014,2016,2018) gibi Karadeniz filmleriyle de süslendi sinemamız.

Yeşil Deniz (2014-2016) derken de renkli hayatlara yelken açtık.

Ardından Ege’yle karışık Ege’nin Hamsisi (2018) geldi ekranlarımıza. Bölgelerinin muhteşem lezzetlerini sunan Karadenizli ve Egeli iki lokanta sahibinin çevresinde gelişen komik, duygusal, eğlenceli olaylarla, iki farklı bölge kültürünün naif karşılaşması anlatıldı dizide. Dizisinin çekimlerinin Karadeniz etabı, Rize’nin Çamlıhemşin, Fındıklı ve Güneysu ilçelerinde; Ege çekimleri ise bölgenin incisi İzmir Seferihisar’a bağlı Sığacık’ta gerçekleştiriliyordu.

Ege’yi iyi anlatan filmlerden biri de “İftarlık Gazoz” örneğin. Filmde, Cem Yılmaz’ın performansına diyecek yoktu. Vurucu finaliyle hafızalarımızda kaldı.

Şimdi ise, cumartesi akşamları yayınlanan TRT’nin çok iyi projelerinden biri olan, bozkırın hikâyesi “Gönül Dağı” ikinci sezonuyla göz dolduruyor. Kendimden biliyorum ve örneklendiriyorum. “SUÇLU ŞİİRLER” isimli şiir kitabımdaki birkaç şiiri, bu dizinin orijinal fonlarıyla ya da bizzat diziyi izlerken yazdığımı itiraf etmeliyim. “Gönlümüz dağ ise bizim, aşkımız çukurdur, kesin!” o anlarda çıkmıştır.

Şu sıralar da, kendisini Ayla, Müslüm BABA, Naim-Cep Herkülü gibi yapımlardan tanıdığımız Mustafa Uslu’nun “Garip Bülbül: Neşet Ertaş” filmi çekiliyor. Çok baba bir film olacağı kanaatindeyim.

Sevgili dostlar, bizzat gezip görerek tamâşâ ettiğim Canım Türkiye’mizin her yöresi ayrı bir güzel. Cennet ülkemizin gizli hazinelerini bulup bu paha biçilmez cevheri işlemek de yörem insanına ayrı yakışıyor.

Sırada hangi bölgemiz var onu yapımcılara bırakıyorum.

Keyifli izlemeler diliyor, tüm eğitimcilerimizin “Öğretmenler Günü”nü kutluyorum. Çünkü onlar da Anadolu’nun seçkin kilimlerini ilmek ilmek dokumak için durmadan çalışıyorlar. Kültürümüzün cevheri onların ellerinde ve fikirlerinde işleniyor.

SUÇLU Aforizmalar’dan bir sözümle bitiriyorum:

“Kendini tüketen bir kandilden ziyade, her gün yeniden doğan bir güneştir: “Öğretmen”

Kalın sağlıcakla!

Satılmış Ümit ÇETİNKAYA

Öğretmen-Yazar

24 Kasım 2021

Malazgirt